Doğanın Seslerine
Selam Verin Doğaya!
Siz hiç ayaklarınızın bulutların üstünde olduğunu hissettiniz mi? Biliyorum aslında cevabınızı, elbette hissettiniz.En azından bir kısmınız. Hepiniz ben gibi değilsiniz ne de olsa. Sizler ki doğanın seslerisiniz, sadece bulutları değil güneşi de hissetmişsinizdir.
Yine de kelimelerimi sunacağım sizlere. Belki sıkılıp kapatacaksınız pencereyi, belki devam edeceksiniz satırlarımı didiklemeye. Ama hemen gitmeyin! En azından okuduğunuz kelimeler hatrına doğaya bir selam verin…
Evet, doğaya selam verin dedim. Sizlere sunacağım kelimeler de bununla alakalı aslında. En başından sordum ya size ayaklarınız değdi mi hiç bulutlara diye, belki bizler habersizce ezmişizdir bulutları; açmak için yeni filiz atan papatyalar gibi. Belki bizim ayaklarımız çoktan güneşin üzerinde dans etmiştir de, bizler kirli kalplerimizle hissedememişizdir.
Ama işte zaman öyle büyülü saniyelerle dolu ki, ve kesinlikle doğanın kalbi öyle yüce ki, yine de izin veriyor arada bir bize güzellikleri hissetmemiz için.
Diyorum ya sizlere, siz sevgili doğanın seslerine, değdi ayaklarım bulutlara! Selam veriyorum bu yüzden ben doğaya; selam veriyorum ve çekiyorum kirli dumanlarını arabaların. Sonra kaçıyor çünkü ayaklarıma değen bulutlar. Selam veriyorum doğaya ve uzak tutuyorum çöp dolu ellerimi üstünden.
Çünkü ben bulutların üstünde olduğumu hissettim. Ve siz sevgili doğanın sesleri, siz de hissedin. Hissedin ki doğaya selam verebilin. Hissedin ki kirli yüreklerimizi doğanın üstünden çekebilelim.