Bilinmeyen Hazine
Aşkı Sunan Doğa
Dünya bilinmeyenlerle dolu… Altın dolu hazinenin ağzında zümrüt mühür vurulu. Etrafında sıkma akiğin işlendiği kocaman bir yürek gibi duru. Dünya bilinmeyenlerle dolu, koskoca ormanların ardında safir bir yürek durur.
Hazine öylesine büyük ki; her biri nefes olur suskun ve nankör nefeslere. Her biri ayrı bir efsun dağların arasında. Öylesine görkemli ki mevsim mevsim renk değiştiren gömlekleri, nankör nefeslere vuruyor acizliğini. Doğa öylesine mükemmel ki, çare buluyor insan sessizliği.
Ilık rüzgarını bir lütufçasına üflüyor insana, hazinenin anahtarını sevgiyle teslim eder gibi. Kökleri dağların altında ama. Açılmıyor sandık; hoş açmak da istemiyor insan. Sandığın teni güneşi yansıtıyor çünkü. Önünde duruyor insanın, dört mevsimin güneşle güreşi.
Bulutlar inatla çekilmiyor hazinenin üstünden. Görkemini kirler diye korkuyor insan. Ama sonra anlıyor, bulutlar hazinenin içinde kol gezerken, siper oluyor hazinenin yanı başında.
Geç de olsa insan anlıyor:
Dünya; doğası ile bize aşkı sunuyor.