Gülek Kalesi ve Belemedik
Gülek Kalesi ve Belemedik Sonbahar Doğa Yürüyüşü faaliyeti Mersin Doğa Sporları Kulübü – MDK tarafından gerçekleştirilmektedir.*
Sayfa İçeriği
Renk Renk Sonbahar Doğa Yürüyüşü
BELEMEDİK + Gülek Kalesi
04 Kasım 2018 PAZAR
Sabah 07.30 da Kulüp binasından hareket ediyoruz. Saat 08.15 Tarsus İstasyonundan, Tarsus ve Adana’dan gelecek katılımcıları alarak devam ediyoruz.
Yolda vereceğimiz çay-kahvaltı molasının ardından Gülek Kalesi‘ne gidiyoruz. Burada kısa çevre inceleme gezisi ve uçurum kenarında yer alan ünlü kaya civarında fotoğraf çekimini sonrasında Belemedik‘e geçiyoruz.
PROGRAM
(07.00 : Mezitli Belediyesinden hareket)
07.30 : Hareket (MDK)
08.15 : Tarsus-İstasyon’dan hareket
10.00 : Gülek Kalesi
11.30 : Belemedik’e varış ve yürüyüş başlangıcı
15.30 : Yürüyüş ve fotoğraf etkinliklerinin tamamlanması
16.00 : Mersine hareket
18.30 : Mersin
AÇIKLAMALAR
– Katılımcılar yiyecek ve su ihtiyaçlarını kendileri karşılayacaktır. Bu gibi ihtiyaçların önceden karşılanması önerilir ancak yolumuz üzerinde bulunan Dörtler mevkiinde de bir alışveriş ve çay molası olacaktır.
– Yürüyüş sırasında rehberce belirlenen uygun yerlerde kısa molalar verilecektir.
– Katılımcılar kendi güvenlikleri açısından rehberlerin talimatlarına uyacaktır.
– Mevsim ve yürüyüş parkuru göz önüne alınarak her etkinlikte olduğu gibi su ve yiyeceğin yanı sıra yürüyüşe uygun ayakkabı, yedek giysi, şapka, yağmurluk vs alınmalıdır
.
– İlk hareket yeri 07.00’da Mezitli Belediyesi önü olacak ve rezervasyon sırasında bildirilmesi kaydıyla katılımcılar GMK üzerinde belli noktalardan alınabilecektir. Kulüp önünden hareket saati ise 07.30 olacaktır.
BAŞVURU VE BİLGİ
(04 Kasım 2018 Cumartesi günü 14:00’a kadar tlf ile olacaktır.)
MDK
Feyruz İSTANBULLU : 532 642 02 03
Harun KARA : 555 561 24 32
H.Eylül US : 533 651 33 47
Mail : feyist@hotmail.com
Mail : mdkmersin@hotmail.com
ULAŞIM BEDELİ: Katılımcı sayısına göre tahmini 45 TL olacaktır.
GEZİLECEK GÖRÜLECEK YERLER HAKKINDA
GÜLEK KALESİ
Temelleri Orta Çağ’a kadar giden kale strarejik açıdan önemli bir noktada yer almaktadır. Bunu sağlayan neden ise buranın giriş ücreti alınan bir yer olması ve Tarsus’a giden yol üzerinde bulunmasından kaynaklanmaktadır. Mimari plan, taş işçiliği ve yüzey buluntularına göre kalenin farklı dönemlerde iskan gördüğü anlaşılmaktadır. Bir süre aristokratların himayesinde idare edilen kalenin, 1198-1199 taç giyme listesinde Gülek’in Lordu olarak Smbat’ın adı geçmektedir.
1838-1939 ‘da İbrahim Paşa Osmanlı yönetimine karşı çıkardığı isyanda bu yerleşimi kısa bir süre işgal etmiştir. Kalenin kuzey ve batı duvarlarındaki işçilik 1830’lu yılların sonlarında Pozantı yakınlarındaki İbrahim Paşa tarafından yaptırılan tabyalara benzemektedir. Kaleye giriş güneydeki kapıdan sağlanmaktadır. Kuzey ve kuzeydoğusu çok dik sarp kayalıklar üzerinde olduğu için, güneyi gibi tahkim edilmemiştir. Güney ve batısındaki sur duvarları rahatlıkla izlenebilmektedir.
Yuvarlak veya kare planlı büyüklü küçüklü kulelerle bu surlar güçlendirilmiştir. En doğu ucunda bir de sarnıç yer almaktadır. Duvarlarında bosajlı kesme blok taşlar kullanılan kalenin üzerinde iki yeni yapı bulunmaktadır. Müştemilatı içerisinde ise giriş kapısının sağ tarafında yer alan yapı hariç ayakta kalan mekan pek yoktur. Yüzeyde sarı ve yeşil renklerde sırlı veya sırsız seramik parçaları çok sayıda göze çarpmaktadır.
BELEMEDİK (ÇAKIT VADİSİ)
1888 yılında Osmanlı Devleti ile Almanlar arasında imzalanan sözleşme ile Haydarpaşa’dan Bağdat- Şam’a kadar demiryolu ağı kurulması öngörülüyordu. Bu projeyle, Osmanlı’nın asker, eşya ve yolcu taşıması, Almanların da ihtiyaç duyduğu petrol kaynaklarına ulaşması planlandı.
İstanbul-Bağdat demir yolu yapımında mühendisleri en çok zorlayan kısım Toroslar’ı geçmek için yapılması planlanan tünel inşaatları olmuştur.
Belemedik ve Çakıt Vadisi 1903-1925 yıllar arasında hareketli zamanlar geçirmiştir. Tünel inşaatları sırasında bu bölgeye Almanlar bir çok kurum inşa etmişdir. Çalışan işçilerin kalabileceği şantiyeler, inşaat işlerinde kullanacakları atölyeler, hastane, kilise, cami sinema, sosyal evler gibi sosyal yaşama alanlarının yanında, mühendislere yaptıkları lojmanlar uzun süre dikkati çeken binalar arsındadır. Anadolu coğrafyasında bir hanede kullanılan ilk elektrik tesisatı bu mühendis lojmanlarına döşenmiştir. Hatta Çakıt deresinden elektrik enerjisi üretilmiştir.
Belemedik ve Hacıkırı arasında 1905-1918 yılları arasında onlarca köprü ve tünel yapılmıştır. Bunlar arasında en dikkati çeken Varda Köprüsü’dür. Belemedik ve Hacıkırı istasyonları arasında 16 adet tünel vardır. En uzunu 3784 metre, en kısası ise 75 metredir. Belemedik’te rakım 724metre, Hacıkırı’nda ise 578 metredir. İki istasyon arasındaki uzaklık ise 15 km civarındadır.
Almanları tünellerden sonra en çok uğraştıran ikinci konu ise Hacıkırı (Kıralan) Köyün’ndeki Varda Köprüsü olmuştur. Alman mühendisler sarp kayalıklar ve dağlık bölgenin uç kısmından ilk köprü inşaatına başlamışlar. ”U” şeklinde başladıkları ilk köprüde trenler keskin virajı alamayınca daha ileriye şimdiki köprüyü inşa etmeye başlarlar.
Varda (Alman) Köprüsü yörede Koca Köprü olarak ta söylenmektedir. Köprünün yapımına 1907 yılında başlanmış, 1912 yılında bitirilmiştir. Kagir köprü türünden 3 ana açıklık ve 4 ayak üzerine kurulmuştur. Uzunluğu 172 metre, yerden orta ayak yüksekliği 99 metredir. Köprü ayakları çelik mesnet türü olup dış kaplaması taş örme tekniği ile yapılmıştır. Köprü ayaklarının bakımı için 4 ayağın içine bakım merdivenleri konulmuştur.
Varda Köprüsü’nün Adana’ya uzaklığı Karaisalı üzerinden karayolu ile 64 km.Demiryolu ile Adana Tren Garı’na 63km.dir.
Beş yıllık köprü inşaatı süresince 21 işçi ve bir Alman mühendis çeşitli nedenlerle hayatını kaybetmiştir.
Yapımından bu yana yüz yıllık bir süre geçmiş olmasına karşın Varda Köprüsü hala ayakta durmakta ve Anadolu’yu Çukurova’ya bağlayan demiryoluna hizmet vermektedir.
*( Bu Faaliyet ile ilgili tüm detaylar Mersin Doğa Sporları Kulübü – MDK tarafından sağlanmaktadır.)